28 Eylül 2008 Pazar

GAF İSTİFASI MI, O DA NE?

"Yersiz, beceriksiz, zamansız söz veya davranış" tanımlamasını yapıyor Türk Dil Kurumu gaf için. Zaman zaman hepimiz yaparız yapmasına da, siyasilerin yapması bir tuhaf oluyor. Hani devletin ağır işlerinden, uykusuzluktan, hesaptan kitaptan beyin yorgun düşer de kırk yılın başında yanlış bir söz çıkabilir insanın ağzından. Sonuçta siyasetçiler de insan di mi?

Peki, kabul.

Çoğuna güldük geçtik. Azına alındık, böyle laf mı edilir dedik. Dedik ama bunun siyasi bir beceriksizlik olduğunu farkedememiş olacağız ki, hâlâ bu siyasetçileri siyasete geri döndürmekle meşguluz.

Şöyle kısa bir hatırlayalım isterseniz bizleri kimler yönetmiş.

Allah selamet versin Tansu Çiller nerdeyse bu konuda profesör olacaktı. Bakalım neler demiş:

Cenab-ı Allah'ı size emanet ediyorum.

Bir afet sonrasında : "Ölü kaybı olmamıştır."

Mübarek kurban şeker bayramınız kutlu olsun. ( Tayyip duymasın bu arada)

Mesut Yılmaz istikrarsızdır demeye çalışırken; "Mesut Yılmaz iktidarsızdır."

Boğazlıyan Kaymakamına " Boğazlanan kaymakam"

Samsunlulara "Merhaba Antalya"

Sivas'ta yaptığı miting konuşmasında Sivas'ı kastederek: "Bu bacınız sizi il yapsın mııııı ?

Postacıları selamlarken diyor : " Merhaba asker"

Dedik ya profesör olur diye, o yüzden bitiremeyiz Tansu Çiller'in gaflarını. Neresi il, neresi ilçe, hangi kaymakam boğazlanmış, bayram şeker mi, kurban mı, kim istikralı ya da değil bunları dahi söyleyemeyen Tansu Çiller yazık ki bu ülkede başbakanlık yaptı. Epey bir süredir de geri getirmek için çabalıyorlar.

Süleyman Demirel neler demiş:

Bana sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz.

Biz kışın Bulgaristan'dan doğal gaz alıyoruz, yazın onlar veriyor.

Ecevit'e oy vermeyin, oy verince de bana gelmeyin.

Yazık ki, Süleyman Demirel'in geri gelemeyecek kadar yaşı ilerledi. Ama olsun biz her halinden istifade etmeyi biliriz, hiç yoksa gider akıl danışırız. Çünkü, "Yaşlılar yapabilse, gençler düşünebilse" lafını çok severiz.

Belki çok vardır ama, aradım taradım sadece iki tane buldum Deniz Baykal gafı:

"Füzelerle savaş kazanabilirsiniz, ama füzelerin üzerine oturamazsınız."

Bir de, Amasya hiç düşman işgaline uğramamıştı, dolayısıyla kurtuluş günü yoktu. Ama Deniz Baykal Amasya Valiliği'ne tebrik mesajı gönderdi.

Bu arada gaf yapmamak için iktidar olmuyor olabilir mi acaba?

Kimisine güldük, hatta bazıları siyasi fıkra niteliğini aldı, kimisine kızdık. Yersizdi, beceriksizlikti, yetersizlikti.

Ama ya aşağıdakiler. Onları gaf diye nitelendirmek gafın dik âlâsı olmaz mı?

Ben ülkemi pazarlamakla mükellefim.

Askerlik yan gelip yatma yeri değildir.

Sayın Öcalan.

Babalar gibi satarım.

Ne olacak bizim partiye de bomba atıyorlar. (cumhuriyet gazetesi bombalaması için)

Toprak satılıyorsa, alıp götürmüyorlar ya.

Anayasayı sarhoşlar hazırladı.

Her 10 Kasımda yaygara koparılıyor.

Yolumuzun üzerine bir inek oturmuş. Yolumuzu kapatıyor, menzilimize ulaşmamızı engelliyor. İneği yolumuzdan önce lafla usul usul, sonra evvel Allah sizlerin yardımıyla artık nasıl olursa, nasıl denk gelirse kaldıracağız.

Kasıtlı, bir de üstelik kötü niyetin göstergesi olan bu sözleri bana gaf diye yutturmak isteyenin alnını karışlarım ben.

Bu arada Japonya Ulaştırma Bakanı, 4 gün önce göreve gelmesine rağmen, yaptığı gaflar nedeniyle istifa etti.

Anlayana başka da söz söylenmez ki.

28.09.2008

Hiç yorum yok: