30 Ağustos 2008 Cumartesi

RAMAZAN HOŞ GELİR DE, HOŞ GİDER Mİ?

On bir ayın sultanı bu yıl da geldi. Bu yıl ve ebediyete akıp giden bütün zamanlar boyunca da gelmeye devam edecek. Bizler de ömürümüzün yettiği kadarıyla göreceğiz. Her zamanki gibi bolluk, bereket getirip; dayanışma, sevgi, yardımlaşma ruhumuzu terbiye edip gidecek.

Hoşgelir, sefalar getirir.

Ama bir şey var ki bende, onun gelişiyle yaşayacağım sevincim, heyacanım her defasında yarım kalır. Yarım kalması bir yana bir de kendimi düşünceler ve üzüntüler yumağı içinde bulurum.

Yiyecek reklamları gelir aklıma...

Sonra kuş sütü eksik süslü iftar sofraları...

Sonra büyük büyük esnafların ramazan darbesi...

Sonra kadın programlarının kadın sunucularının ramazana özel giyinmeleri...

Programların, reklamların ramazan istismarı...

Bütün bir yıl boyunca çalınıp çırpılan milletin malı... ,

Din istismarı...

Milletin parasıyla yazın sıcağında dağıtılan kömürler...

Soygunculuk, köşe dönme yarışları, dedikokodu furyası, kimin eli kimin cebinde belli olmayan namussuzluk örnekleri...

Ve daha neler gelir aklıma, saymakla bitmeyecek kadar çok çünkü.

Bütün bir yıl hem özelde hem genelde yenmedik halt kalmaya yarışının egemen olduğu bir zihniyet ve müslüman bir ülke...

Nasıl olsa her sene geliyor sultan.

Nasıl olsa affettirmenin bir yolu var.

Olacak iş değil. Böyle bir zihniyet olmaz, olamaz, olmamalı.

İşte bu sebepledir ki, her gelişinde düşünürüm, düşündükçe de üzülürüm.

Sonra bütün benliğimle ramazandan utanırım.

Bu utançtan olsa gerek benim de aklıma ramazana özel olmayacak bir iş geldi ama söylesem mi söylemesem mi bilemiyorum. Neyse ben söyleyeyim de, gerisi onlara kalmış. Akıl vermek gibi olmasın ama,

"Yaz sıcağında kömür dağıtıyorsunuz, tamam ama, bundan sonra sultan yazları geleceği için, kışın soğunda da sıcaklar için buz dağıtılsa fena olmaz hani. Millet soğudukça daha iyi dua etse, siz de unuttursanız böylelikle yaptıklarınızı."

Di mi ama?

Benden söylemesi.

30.08.2008

Hiç yorum yok: