6 Ekim 2008 Pazartesi

YETER

17 şehit verdik yine.

Bütün Türkiye ayakta. Yüreği yanan da, isyan eden de, "ister istemez " yurtdışı programını yarıda kesip gelen Tayyip de, şehit haberlerinden nemalanmaya çalışan Devlet Bahçeli de.

Başladılar yine nutuk atmaya, hamaset parçalamaya. Tespit yapıp teşhis koymaya. Şehitler ölmez vatan bölünmez, milli seferberlik başlasın, bütün partiler terörü kınasın, sağduyulu olalım. Yok Barzani yok Amerika.

Bütün bunları niye anlatıyorsunuz? Bırakın artık ahkâm kesmeyi, milletin acısını körükleyip pay toplamayı. Leş kargası mısınız siz?

Millet neyin ne olduğunu sizden daha iyi biliyor. 25 yıldır her Allah'ın günü aynı acıyı yaşadı, aynı nutukları dinledi çünkü.

Çözüm nedir onu söyleyin, ve hatta söylemeyin yapın. Yapacak gücünüz yoksa da milletin
canına musallat olduğunuz yeter. Defolun gidin.

YETER Artık YETER

Gerçi siz yeteri bilir misiniz? Sizin oralarda olmaz pek. O, hem köylü, taşralı diye horladığınız, küçük gördüğünüz, banal bulduğunuz kadının ismidir; hem de gariban Yeterin çocuğunu şehit ettirenlere isyanın adıdır.

Toplu şehit verilince az buçuk tanır gibi oluyorsunuz. Oysaki Yeterlerin çocukları hergün birer ikişer şehit oluyor. Ama siz 3 gün sonra yine horlamaya, küçük görmeye, duymazdan gelmeye devam ediyorsunuz.

Bildiniz mi şimdi?

Benim de saçmalayasım tuttu.

Biri, akılsızlar ve hainler gürûhu olarak çökmüş devletin tepesine, her kademesine 6 yıldır, nerdeyse milletin koynundan karısını bile alıp satacak; ki, Milli Güvenlik Kurulu'nun içini boşaltıp etkisiz hale getirerek yaptığı tam da budur,

diğeri, hasat yapmak için pespaye bir şekilde ona kol kanat ötesi destek olacak;

bir diğeri hep konuşacak ve konuşmayı marifet sayacak.

Ben de kime konuşuyorsam?

Vay anam vay.

06.09.2008

Hiç yorum yok: